durduk yere hüzünlenmenin altında yatan sebepler

özlemek başka bir sebebi yok gibi

sen durduk yere olduğu sanırsın ama içe attığın her birikimin dışa vurumudur o.

(bkz: hafıza)

altınsa eğer bırakın değerlenir o.

salaklık, hem de ziyadesiyle salaklık. ha şimdi yapmışsınız ha geçmişte. ne fark eder ki, bi salaklık mutlaka vuku bulmus demektır.

demeyin öyle tam da bu link

o sebep yada sebepler her neyse işte beyninde öyle güzel bir yer bulmuştur ki kardeşim ne vinçler ne dozerler gelse yerinden alıp sökemezler onu onlar sökemedikçe sen daha bir kahrolur daha bir acı çekersin ama en kötüsü o durduğu yerde büyür adı sebep iken meseleye dönüşürse işte o zaman vay haline

insanlığın şu an bulunduğu durum. ya anlamiyorum o kadar aç insan var onlar açlıktan ölüyor şikayet etme gibi bi lüksleri de yok ama elin zengin bebesi karnı tok olduğu halde yemeği beğenmediği için şikayet edebiliyor. bi de böyleleri paylaşma duygusunu da bilmiyor. tabi onlar da haklı hiç diğerlerinin yerinde olmadılar ki hallerini anlasınlar, hiçbir zaman annelerinden babalarından aç oldukları halde ben tokum evladım sen ye benim yemeğimi zaten ben pek sevmem o yemeği lafını durmadılar ki. yazılacak ve yapılması gereken o kadar çok şey var ki sözlük 18 yaşımda olduğum halde kaldıramıyorum bunları.

ya dertliyimdir yada kederliyimdir

(bkz: yalnızlık hissi)

rahat batması, hiçbir derdinin olmaması

durduk yere keder/hüzün seviyesini tavan yaptıran şarkılar dinlemek

ertelediğin bir acı.

maçın bitmesi sonucu heyecanlanacak bir şeyin kalmaması

yapman gereken onlarca şey olduğunu hatırlamak ama kendinde güç bulamamak.

değmeyenlere değer verdik. boş.

başkalarinin sevincini görüp , kendinin sevinecek,heyecanlanacak bir şeyin olmadığını farketmek.

bazen bi şarkı bazen mesajlarınız bazen de sadece o an hissettiğin sevgisizlik; bizi eskiye döndürüp hüzünlendiren şey budur.

Vardır bir yaran durmadan kaşınır işte,

Bardaktan taşan son damlaya denk gelmek.

Kardeşimin şehir dışında okuyacak olması

Mesela denk geldiğin bir şiiri okurken olur. yolların sonu Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimize

sebebi varsa durduk yere değildir o

Bunca yıldır boş yere ağzımıza sıçmadılar bi yerden çıkacak

Bazen ortada hiç bir seben yokken bir hüzün basar içimi. Keyfim kaçar. Arkadaşlarım sorar bir şey mi oldu diye. Ama hiç bir şey olduğu yok. İçimde beni ezen o kayanın nedenini anlayamıyorum. Neden bilmiyorum ama şuan bu konudan bahsederken bile içim sıkışıyor. Gözlerimden doluyor, kendimi salsam ağlıycam. Ama ortada hiç bir sebeb yok. İki dakka önce gülüyordum. Neden böyle oldu acaba?

Çok düşünmek

Durduk yere değildir aslında. İçinizde çözemediğiniz sorunlar, yarım kalmışlıklar, ölümler, aşklar.. bir yerlerde kalbinizin içine işlemiş dertler vardır. Hep bir eksiklik yaratır sizde. Bu yüzdendir uzaklara dalıp gitmeler, düşünmeler..

Hüzünlüyüz efendim hüzünlü Dıştan bakıldığında ilkbaharız Lâkin içimiz hep sonbahar Yere düşen yaprak gibi mağrur ve hüzünlü

Beklentilerinin hayallerinin gerçekleşmemiş olması. Ne kadar zaman geçerse geçsin, ne kadar düşünmezsen düşünme istemsiz seni hüzüne iter.